Giderek daha fazla işletme ve birey veri depolama ihtiyaçları için buluta geçtikçe, bulut depolama son yıllarda giderek daha popüler hale geldi. Bulut, işletmelerin verileri, iş yüklerini ve yazılımları kaydetme, kullanma ve değiş tokuş etme şeklini değiştirdi. Ancak popülaritedeki bu artış, güvenlik tehditlerinde de bir artışı beraberinde getirdi.
Bulut Depolama Nedir ve Nasıl Çalışır?
Bulut depolama, dijital dosyaları üçüncü taraf bir sunucu kullanarak depolamanın bir yoludur. Verilerin uzaktan yönetildiği ve internet üzerinden kullanıcıların kullanımına sunulduğu bir hizmet modelidir.
Şu şekilde çalışır: Bir bulut hizmet sağlayıcısı, dosyaları uzak sunucularında saklama olanağı verir. Bu dosyalara daha sonra web tabanlı arayüzler aracılığıyla erişilebilir, yönetilebilir ve paylaşılabilir. Kullanıcılar kendi bilgisayarlarında yerel depolama alanından tasarruf edebilir ve internet bağlantısı olan her yerden verilere erişebilir.
Bulut Depolama Güvenliği Nedir?
Bulut depolama güvenliği, işletmelerin bulut depolama çözümlerindeki verilerini korumak için kullandıkları teknolojileri ve uygulamaları içerir. Bu, hırsızlığa, silinmeye, yetkisiz erişime veya dosya bozulmasına karşı korumalardan oluşabilir.
Bulut Depolama Güvenliği Neden Bu Kadar Önemli?
Bulutta depolanan hassas bilgi ve verilerin yetkisiz erişim ve siber saldırılara karşı korunması bir zorunluluktur. Siber suçlar artmaktadır ve bildirilen veri ihlallerinin sayısı 2022 ile 2023 yılları arasında %78 oranında artış göstermiştir.
Sağlam güvenlik, hassas müşteri ve şirket bilgilerinin korunmasına yardımcı olur. Bulutta depolanan veriler için uygun güvenlik önlemleri almazsanız, aşağıdaki gibi sonuçlarla karşılaşabilirsiniz:
- Veri hırsızlığı
- Mali kayıplar
- İtibar kaybı
- Yasal yükümlülükler
- Operasyonel aksaklıklar
Bazı güvenlik sorunları bulut depolama ve şirket içi çerçeveler arasında aynıdır. Ancak yeni bir ortama geçmek yeni riskler ve uyum karmaşıklıkları doğurabilir. Bu yüzden işletmeler bulutta verileri güvende tutmak için risklerini ve sorumluluklarını anlamalıdır.
Bulut Depolama Hacklenebilir mi?
Zayıf parolalar, yanlış yapılandırılmış güvenlik ayarları, başarılı kimlik avı ve diğer siber saldırılar nedeniyle bulutta depolanan veriler saldırıya uğrama riski altındadır. Bu sadece teorik bir durum değildir, günümüzdeki veri ihlallerinin %45’i bulut tabanlıdır.
Bu noktada iki faktörlü kimlik doğrulama gibi güvenlik önlemleri devreye girer. Fakat 2FA’nın yanı sıra bulut depolama veri güvenliğini artırmak için çeşitli güvenlik önlemleri bilgisayar korsanlığı riskini azaltabilir:
- Güçlü parolalar: Karmaşık, benzersiz parolalar oluşturun ve bunları düzenli olarak değiştirin.
- Veri şifreleme: Verileri yetkisiz erişime karşı korumak için 256 bit şifreleme kullanarak verileri hem aktarım sırasında hem de beklemede şifreleyin.
- Erişim kontrolleri: Yalnızca yetkili kullanıcıların hassas verilere erişebilmesini sağlamak için sıkı kontrol ve izinler uygulayın.
Bulut Depolama %100 Güvenli midir?
Sağlam güvenlik önlemleri olsa bile karmaşık siber saldırılar, içeriden gelen tehditler ve öngörülemeyen sorunlar her zaman risk teşkil eder. Güvenliği en üst düzeye çıkarmak için yukarıda özetlenen önlemlerin yanı sıra aşağıdaki en iyi uygulamaları da benimsemeniz gerekir:
- Düzenli güvenlik eğitimi: Personeli en son siber güvenlik tehditleri ve bunların nasıl ele alınacağı konusunda eğitin.
- Kapsamlı güvenlik politikaları: Erişim kontrolleri, veri işleme ve olay müdahaleleri için prosedürleri detaylandıran güvenlik politikaları geliştirin ve uygulayın.
- Düzenli güvenlik denetimleri: Güvenlik açıklarını belirlemek ve ele almak için periyodik güvenlik değerlendirmeleri ve denetimleri gerçekleştirin.
Bulut Depolama Güvenliğine Yönelik En Büyük 10 Tehdit
Bulut çözümleri ve bunların kullanıcı tabanı genişledikçe tehdit potansiyeli de artmaktadır. Bulut depolama güvenliğine yönelik en büyük tehditler ise aşağıdakileri içermektedir:
1. Yanlış Yapılandırma
Bulut hizmetlerindeki yanlış yapılandırılmış güvenlik ayarları, bulut veri ihlallerinin ana nedenlerinden biridir. Bulut tabanlı altyapıya yönelik güvenlik duruşu yönetimi çözümleri çoğu zaman şirketler için yetersiz kalmaktadır. Buna ek olarak, bulut tabanlı altyapı kullanan şirketler, altyapıları üzerinde tam erişim ve kontrole sahip olmadıklarından, bulut kurulumlarını tasarlamak ve korumak için bulut hizmet sağlayıcıları (CSP) tarafından sunulan güvenlik önlemlerine güvenmek zorunda kalmaktadır.
En sık yapılan hata, çoğu işletmenin yanlış yapılandırmaları ortaya çıktıklarında bulmak için araçlar oluşturmaması ve dağıtmaması nedeniyle doğrulama eksikliğidir. Bu yüzden hak ve hizmetlerin doğru şekilde yapılandırıldığından ve dağıtıldığından emin olunması önerilir. Bu kişi harici bir güvenlik denetçisi ya da kurum içi bir personel olabilir.
2. Veri Paylaşımı
Çoğu bulut hizmeti, bir kaynağı görüntülemeleri veya kullanmaları için başkalarına bir e-posta veya URL daveti göndermenize olanak tanır. Verilerin sorunsuz paylaşımı bir avantaj olsa da, aynı zamanda bir güvenlik endişesi de yaratır. Bağlantı tabanlı paylaşım kullandığınızda, paylaşılan bir kaynağa erişimi sınırlamak zordur. Paylaşılan URL iletilebilir, bir hack’in parçası olarak çalınabilir veya bir siber suçlu tarafından tahmin edilerek yetkisiz erişime izin verilebilir.
3. API
Geliştiriciler bazen kimlik doğrulaması olmadan güvensiz API’ler oluşturduklarından, bunlar önemli bir bulut depolama güvenliği endişesi oluşturmaktadır. Bu geçici çözüm, bu arayüzleri tamamen internete açarak herkesin kurumsal sistem ve verilere erişmesine olanak tanır.
4. Kötü Amaçlı Yazılım
Kötü amaçlı yazılımlar bulut alanında büyük bir endişe kaynağıdır ve güvenlik ekiplerinin bunları tespit etmek için çok sayıda koruma katmanına ihtiyacı vardır. Buluttaki kötü amaçlı yazılımlar diğerlerinin yanı sıra DoS, hyper jacking ve hypervisor enfeksiyonları şeklinde olabilir. Bir işletmenin BT erişim noktalarına sızdığında hızla yayılır ve daha fazla saldırıya kapı açar. Sistemlerinize kötü amaçlı bir yazılım bulaşması durumunda verilerinizi çalınabilir, şifrelenebilir veya silenebilir, bilgisayarınız değiştirilebilir veya ele geçirilebilir ve faaliyetleriniz gözetlenebilir.
5. Veri Kaybı
En yaygın bulut depolama güvenliği sorunlarından biri veri kaybıdır. Veri kaybı insan hatası, kötü niyetli saldırılar veya doğal afetler nedeniyle meydana gelebilir. Ayrıca bir bulut hizmet sağlayıcısı (CSP) verilerinizi kaybettiğinde veya yanlışlıkla sildiğinde de meydana gelebilir. Verilerinizi kaybolmaktan korumak için düzenli olarak yedeklemeniz ve şifrelemeniz gerekir. Ayrıca veri koruma ve felaket kurtarma özellikleri sunan bulut tabanlı bir yedekleme çözümü kullanmayı da düşünebilirsiniz.
6. İçeriden Gelen Tehditler
En ciddi bulut depolama güvenliği tehditlerinden biri de içeriden gelen tehdittir. İçeriden bir tehdit, verilerinize yetkisiz erişimi olan mevcut veya eski bir çalışan veya iş ortağı olabilir. İçeriden tehditler kötü niyetle veya kazara olabilir. Kötü niyetli içeriden kişiler, finansal kazanç elde etmek veya itibarınıza zarar vermek için verilerinizi kasıtlı olarak sızdırabilir. Kazara içeriden öğrenenler ise verilerinizi yetkisiz kişilerle paylaşarak veya dizüstü bilgisayarlarını ya da mobil cihazlarını kaybederek verilerinizi istemeden ifşa edebilir.
Bu noktada verilerinizi içeriden gelen tehditlere karşı korumak için erişimi yalnızca ihtiyacı olanlarla sınırlandırmalı ve şüpheli davranış belirtileri için kullanıcı faaliyetlerini izlemelisiniz. Ayrıca verilerinizi şifrelemeli ve tüm kullanıcılar için iki faktörlü kimlik doğrulama kullanmalısınız.
7. Yanlışlıkla Veri Silme
Bulut depolama verilerinin silinmesi tamamen kazara da olabilir. Ekip üyeleri yanlış bir butona basabilir veya verilerin öneminin farkına varmadan silinmesi gerektiğini düşünebilir. Bir yedekleme olmadan bu durum iş performansını ciddi şekilde etkileyebilir veya şirketin güvenliğine olan güveni azaltabilir. Kazara veri kaybı, içerideki kötü niyetli kişilerle yaklaşık aynı sıklıkta gerçekleşmekte ve işletmelere ortalama 4,46 milyon dolara mal olmaktadır.
8. Kötü Güvenlik Yaması
Sıfırıncı gün güvenlik açığı, bilgisayar korsanlarının sistemlerinizi istismar etmek için kullanabileceği, önceden bilinmeyen bir yazılım güvenliği riskidir. Yazılımı düzenli aralıklarla yamalamak bu riski önemli ölçüde azaltabilir. Ancak kullanıcılar, zorunlu olmadıkları takdirde güncellemeleri görmezden gelebilir. BT ekiplerinin de kritik yamalara öncelik vermek için tetikte olmaları gerekir. Bilinen, yamalanmamış güvenlik açıkları, içerideki kötü niyetli kişiler ve kazara veri kayıpları kadar çok veri ihlalinden sorumludur.
9. Paylaşılan Sorumluluk Modeli
Verilerini bulut depolamaya taşıyan işletmelerin, paylaşılan sorumluluk modelinin ve bulut ortamında verileri güvende tutmada oynadıkları rolün farkında olmaları gerekir. Bulut sağlayıcıları altyapısal güvenlik önlemleri uygulayacaktır ancak işletmelerin yine de güçlü erişim kontrolleri, sağlam parola politikaları ve şifreleme yoluyla platform içindeki verilerini güvence altına almaları gerekir.
10. Uyum ve Yasal Gereklilikler
Bazı sektörler ve işletme türleri, belirli veri güvenliği protokollerini uygulamak için yasal olarak zorunlu tutulur. Bulut veri depolama için uyumluluk yükümlülüklerini anlamak, işletmelerin verileri daha güvenli tutarken para cezalarından ve yaptırımlardan kaçınmasına yardımcı olabilir.
Bulut Depolama Güvenliği En İyi Uygulamaları
İşletmeler verileri korumak için birçok yaklaşım benimseyebilir, ancak bulut depolama güvenliğini artırmak için izlenecek en iyi uygulamalar aşağıdakileri içerir:
1. Erişim Kontrolleri, Çok Faktörlü Kimlik Doğrulama ve Kimlik Yönetimi
Erişim kontrolleri verilere kimlerin erişebileceğini ve verilerle hangi eylemleri gerçekleştirebileceklerini (örneğin okuma, yazma ve silme) belirler. Çok faktörlü veya iki faktörlü kimlik doğrulama, bir kullanıcının oturum açmak için atması gereken adımları belirler. Bunlar arasında bir kimlik doğrulama anahtarı, fiziksel bir anahtar ve birden fazla cihaz kullanımı yer alabilir. Kimlik yönetimi, işletmelerin bulut depolama alanındaki erişim izinlerini kullanıcı kimliklerine göre ayarlamak için kullanabileceği bir sistemdir.
2. Şifreleme ve Anahtar Yönetimi
Veriler dururken ve aktarım halindeyken şifrelenmelidir; yani, noktalar arasında hareket ederken ve bulut depolama alanındayken şifre çözme anahtarı olmadan okunamayacak şekilde karıştırılmalıdır.
Veriler üzerinde kullanılan şifreleme anahtarları da yetkisiz erişimi önlemek için bir anahtar yönetim sistemi ile saklanmalıdır.
3. Verileri Yedekleyin ve Felaket Kurtarma Uygulayın
Yalnızca tek bir yerde bulunan veriler, bir yerde yedeği bulunan verilere göre her zaman daha savunmasız olacaktır. Verilerin düzenli olarak ayrı bir yere, özellikle de coğrafi olarak farklı bir yere yedeklenmesi, işletmeleri veri ihlallerinden, doğal afetlerden, kazara silme işlemlerinden ve daha fazlasından koruyabilir.
Bir felaket kurtarma planı, veri yedeklemeleri için bir strateji içermeli, ancak aynı zamanda bir işletmenin bir kesinti veya büyük bir güvenlik olayından sonra verileri ve uygulamaları nasıl geri yükleyeceğini de ana hatlarıyla belirtmelidir. Bu, otomatik veya manuel olarak başka bir sisteme geçişi içerebilir ve yedeklemenin çalışmasını sağlamaktan ve düzenli olarak test etmekten sorumlu tarafları detaylandırmalıdır.
4. İzleme ve Günlük
Olağandışı davranışlar, garip zamanlarda oturum açma veya kullanıcıların sistemin normalde kullanmadıkları bölümlerine erişmeye çalışması gibi kötü niyetli faaliyetlerin bir işareti olabilir. Bir izleme aracı olağandışı dosya değişikliklerini veya yetkisiz oturum açma girişimlerini tespit edebilir. Günlük kaydı, denetim amacıyla kullanıcı etkinliğini izleyebilir, bu da şüpheli etkinliğin izlenmesine veya tanımlandıktan sonra bir olayın analiz edilmesine yardımcı olabilir.
5. Yama Yönetim Sistemi
Güçlü bir yama politikası aracılığıyla güvenlik açığı yönetimi, fazla çaba gerektirmeden sıfırıncı gün güvenlik açıkları tehdidini azaltabilir. Bu yüzden güncellemeleri yapmak için zamanlama içeren bir yama politikası belirleyin. Bu, bulut depolama alanınızda bulunan verilerin kritikliğine bağlı olarak ayda bir veya haftada bir olabilir.
6. Bölümlenmiş Ağ Mimarisi
Şirket içi bir depolama çözümünden şirket dışı bir bulut depolama çözümüne geçmek, verileri tek bir büyük havuza aktarıyormuşsunuz gibi hissettirebilir. Ancak verileri bölümlere ayırmak için atabileceğiniz adımlar vardır. Ağ segmentasyonu, işletmelerin daha hassas verileri izole etmek için ağlarını segmentlere ayırması ve bunları herkesin erişebileceği alanlardan ayrı tutmasıdır. Bu, güvenlik ihlallerinin neden olduğu zararı azaltabilir.
7. Gelişmiş Güvenlik Özelliklerine Sahip Depolama Mimarisi
Bulut depolamanızı daha güvenli hale getirmek için aşağıdaki gibi gelişmiş güvenlik özelliklerine sahip depolama altyapısı kullanabilirsiniz:
- Değişmezlik: Bulutta depolanan verilerin değiştirilememesini veya silinememesini sağlayarak fidye yazılımlarına ve veri ihlallerine karşı koruma sağlar.
- Güvenli çoklu kiracılık: Paylaşılan bir depolama ortamının maliyet verimliliği ile özel bir ortamın güvenliğini sağlamaya olanak tanır.
- Kapsamlı güvenlik çözümleri: Güvenlik ve iş sürekliliği, yönetilen ağlar dahil ve deneyimli BT uzmanlarından oluşan bir ekip tarafından yönlendirilir.
8. Rutin Güvenlik Değerlendirmeleri ve Denetimleri
Üst düzeyde, işletmeler ek BT güvenlik önlemleri gerektirebilecek yeni güvenlik açıklarını belirlemek için sistemlerini periyodik olarak incelemelidir. İşletmeler ayrıca, kurum içi uzmanlığa sahip değillerse veya bulut güvenlik duruşlarını gözden geçirmek için yeterli zamanları yoksa, bulut depolama güvenliklerini denetlemeleri için dışarıdan profesyoneller getirmek isteyebilir.