Kale Kilit CIO’su Erdal Ural ile kişisel başarı yolculuğundan, bulut sektörünün gelişiminden ve Kale Kilit’in gelecek dönem stratejilerine kadar uzun soluklu bir sohbet gerçekleştirdik.
1. Bize profesyonel yolculuğunuzdan bahsedebilir misiniz? Sizi bugünkü konumunuza getiren ne oldu?
Üniversite dönemimde teknolojiyle alakalı konulara ilgi duyuyordum. Bu ilgi beni mezun olduktan sonra teknoloji alanında çalışmaya yönlendirdi ve ERP konusunda dünyada lideri olan SAP yazılımında danışman olarak kariyerime başladım. Paralelde finans alanında yüksek lisansımı tamamladım. Sonrasında farklı sektörlerde alanında lider firmalarda çalışma imkanı buldum. Çalıştığım tüm firmalarda iş ihtiyaçlarını dinleyen ve bu ihtiyaçları doğru çözümlerle adresleyen biri olmaya çalıştım. Bunları yaparken sürdürülebilir, yenilikçi, entegre, maliyet avantajlı ve şirkete katma değer sağlayan teknolojilere yatırım yapmanız çok önemli. İnsanı odağa koyan bir bakış açısıyla doğru ekipler yarattığınızda, bu yatırımların başarılı projelere dönüştüğünü deneyimliyorsunuz.
2. Türkiye’nin teknolojiye en çok yatırım yapan şirketlerinden birinde, teknoloji yönetiminin başında olmak nasıl bir duygu?
Kale Endüstri Holding farklı sektörlerde birçok şirkete sahip bir organizasyon. Organizasyonun bu yapısından dolayı farklı iş kollarının olduğu (Üretim, Güvenlik, B2B,B2C gibi) sistemlere hizmet veriyoruz . Sektörde lider olan Kale Endüstri Holding bu liderliğini sürdürebilmek ve rekabetçi olmak için yeni teknolojilere devamlı yatırım yapmaktadır. Bu teknolojik yatırımlara karar veren ve bu projeleri yöneten bir ekibin başında olmak bana gurur veriyor, aynı zamanda da büyük bir sorumluluk getiriyor.
3. Önümüzdeki 3 yılda hangi teknolojilerin işletmeler için vazgeçilmez olacağını düşünüyorsunuz? Sizce bu teknolojiler geleceğin BT liderleri için gerekli yetenek profilini nasıl değiştirecek?
Müşteri ihtiyaçlarının ve tedarik zinciri süreçlerinin devamlı değiştiği bir dünyada yaşıyoruz. Bu noktada karar vericilerin karar almasını kolaylaştıran teknolojilerin öne çıkacağını düşünüyorum. Veri analitiği, makine öğrenimi gibi teknolojilerin bunları sağlayacağı kanaatindeyim. Bunun yanında robotik süreç otomasyonu (RPA) gibi zaman ve maliyetten tasarruf sağlayan teknolojilerin ciddi katma değer yarattığını/yaratacağını düşünüyorum. Müşteriyi odağına koyan CRM sistemlerinin yeni teknolojilerle bütünleşik çalışmasının müşteri deneyimine olumlu etkileri olacağı da bir gerçek.
Bunlarla birlikte IT organizasyonlarının siber güvenlik alanındaki riskleri de gözden kaçırmaması gerekiyor. Bu alandaki yeni teknolojilerin de takip edilmesi önem arz ediyor. Bunların yanında bulut altyapı kullanımlarının sürdürülebilirlik ve verimlilik konularında fayda sağlayacağı kanaatindeyim.
4. Bulut bilişim büyük fırsatlar getiriyor. Kale Kilit bulut teknolojilerini nasıl kullanıyor ve hangi stratejileri izliyor?
Mevcut donanımlarımız end of support olmaya yaklaştığında farklı alternatifleri değerlendirmeye aldık. Bu değerlendirmeleri yaparken global trendin bulut sistemlere kaydığını gördük. Esnek olması, ölçeklendirilebilmesi, 7/24 365 gün izlenebilirliği, maliyet avantajı olması, yedeklemenin ve felaket kurtama mekanizmalarının hızlıca aktifleştirilebilmesi bizi bulut sistemleri seçmeye yönelten ana faktörlerdi. Holdingin değişen ihtiyaçlarına en iyi böyle hizmet verebileceğimizi düşündük. Genel ve sektörel regülasyonlardan dolayı sistem odamızı hala aktif kullanmakla beraber kaynaklarımızı bulut teknolojilerine adım adım kaydırmayı düşünüyoruz.
İleriki yıllarda bulut ortamda veri analitiği çözümlerimizi daha aktif kullanmayı planlıyoruz. Bu noktada bulut altyapısının esnekliğinden ve maliyet avantajından faydalanacağımızı düşünüyorum.
5. Önümüzdeki beş yıl içinde bulut bilişim için en büyük zorlukların neler olacağını düşünüyorsunuz?
Bulut bilişim alanında Türkiye’de ivmelenen bir hareketlenmenin olduğunu görüyoruz ama potansiyelini gerçekleştirmek adına bazı noktalarda gelişim fırsatları olduğuda bir gerçek. Özellikle regülasyonların bulut tabanlı teknolojileri destekleyecek şekilde revize edilmesi büyüme trendini yukarıya doğru çekecektir. Bunun yanında global rakiplerle rekabet etmek adına lokal tedarikçilerin IAAS hizmetlerinin yanından SAAS ve PAAS servislerini de zenginleştirmeleri gerektiğini düşünüyorum.
6. 20 yaşında en büyük hayaliniz neydi? şimdiki en büyük hayaliniz nedir?
Yirmili yaşlarım internet çağının Türkiye’de filizlenmeye başladığı dönemlere denk geliyordu. Zaten çocukluğumdan beri teknoloji ve bilgisayarlara ilgim olduğu için bu dönem bende katalizör etkisi yarattı. Bunun sonucunda teknolojiyle alakalı bir işte çalışmaya karar verdim. Bütün kariyerim bu alanda geçtiği için de memnunum. İş hayatımızda hayatın her alanında olduğu gibi iniş çıkışlar olabiliyor ama geriye dönüp baktığımda eskittiğim yıllarda yaptığım işler beni mutlu ediyor.
7. Düzenli olarak takip ettiğiniz bloglar var mı? Sadece teknoloji bloglarını takip etmediğinizi düşünüyoruz, kişisel hobilerle ilgili ya da farklı dünya mutfaklarından yemek tarifleri ile ilgili blogları da takip ediyor musunuz?
Seyahat etmeyi seviyorum ve ziyaret ettiğim ülkelerde farklı mutfakları deneyimlemek hoşuma gidiyor, ama doğrusunu söylemek gerekirse yemek konusunda becerikli olduğum söylenemez.
8. Sizi en çok etkileyen ve insanların da ilham alacağını düşündüğünüz bir kitap önerisinde bulunur musunuz?
Birçok kitap var ama David Eagleman’ın “Incognito” su ve Viktor Emil Frank’ın “İnsanın Anlam Arayışı” yakın zamanda okuduğum ve önerebileceğim kitaplar. İş konusunda da Daniel Goleman’ın “ İş Başında Duygusal Zeka” kitabını önerebilirim. Bunların dışında Jared Diamond’ın Tüfek, Mikrop ve Çelik’i dünya tarihiyle ilgisi olanların dikkatini çekebilir.
9. İşinizin yoğunluğu ve zorlukları muhtemelen çok fazladır. Tüm bunlardan arta kalan zamanınızda eğlenmek için neler yaparsınız?
Malum İstanbul trafiğinde uzun zaman geçiriyoruz. Bu zamanı değerlendirmek adına takip ettiğim bazı podcastler var. Evde olduğum zamanlarda gitar çalmaya ve film izlemeye vakit ayırmaya çalışıyorum. Ayrıca ailemle zaman geçirmek iş stresini azaltmama yardımcı oluyor.
Bunların yanında tuttuğum takımın maçlarını kaçırmamaya özen gösteriyorum.
